70’li Ve 80’li Yılların Sembolü Citroen Cx 50 Yaşında!

70’li Ve 80’li Yılların Sembolü Citroen Cx 50 Yaşında!
  • Citroen / Güncel / Haberler
  • 14 Eylül 2024 10:17
  • 70’li Ve 80’li Yılların Sembolü Citroen Cx 50 Yaşında! için yorumlar kapalı
  • 2.930
  • A+
    A-
REKLAM ALANI

Fransız otomotiv devi Citroën’in 70’li ve 80’li yılların sembolü olarak hatırlanan CX modeli 50. yılını kutluyor.

Citroën Traction modelinin yerini alan başarılı DS modeli, 1974 yılında yerini CX modeline devretti. CX, bugün hala 70’lerin ve 80’lerin Citroën sembolü olarak hatırlanıyor. Öncüsü olan iki prestijli model gibi CX de, 17 yıllık kariyeri boyunca bugün bile farklı olmasını sağlayan sayıda teknik yenilikten yararlanıyordu. Bu öncü modelin aynı zamanda özgün tasarımı, ilk bakışta tanınan, zarif, alçak ve aerodinamik bir gövdeyle öne çıkıyordu. Citroën CX, 1989 yazında yerini, önceki mayıs ayında tanıtılan XM modeline bıraktı. Ancak CX’in station wagon gövde tipine sahip versiyonu 1991 yazına kadar üretilmeye devam etti.

CX, devraldığı mirası taçlandırdı!

REKLAM ALANI

Citroën CX, Citroën ve Peugeot markalarının birleştiğinin ilan edilmesinden iki ay sonra Ağustos 1974’te resmi olarak tanıtıldı. Bu resmi tanıtımdan önceki temmuz ayında ise İsveç’te yalnızca basına tanıtılmıştı. Daha sonda test için kullanılan 22 adet CX 2000 ve CX 2200, 1974 Arktik Yarışı adında 3.400 kilometrelik altı günlük turun bir parçası olarak Paris’te yer alan Champs-Elysées Caddesi’ndeki Citroën mağazasına dikkat çekici bir dönüş yaptı. Direksiyonda, bir yıl önce 2CV ile 1973 Afrika Yarışına katılan 22 genç vardı. 28 Ağustos 1974’te tanıtılan CX 2000, sonraki ekim ayında düzenlen Paris Otomobil Fuarı’nda büyük ilgi gördü. Citroën standının yıldızı, hemen yenilikçi bir otomobil olarak kabul gördü. Öncülerinden; artık Citroën imajının bir parçası olan önden çekişi, hidropnömatik süspansiyonu ve çift devreli yüksek basınçlı ve servo destekli disk frenleri miras almıştı. Elbette yeni model kendine özgü yeniliklere de sahipti. Citroën CX’in dört silindirli motoru, ağırlık dağılımını ve yol tutuşunu daha da optimize etmek üzere ön aks çıkıntısına yerleştirilmişti ve öne doğru eğik konumlandırılmıştı. Üstün konfor seviyesi için, monokok gövde 16 adet elastik bağlantıyla bir yardımcı şasiye bağlanmıştı. Bunlar ön ve arka akslardan, ayrıca motor ve şanzımandan gelen gürültü ve titreşimi filtreliyordu.

CX ismiyle de vurgulandığı üzere özellikle aerodinamik gövde tasarımına ek olarak, tüm iç mekan yerleşimi de çok ayrıntılı bir çalışmayı yansıtıyordu. En sembolik özelliklerden biri özel bir kap gibi ön konsolun üzerini süsleyen ünlü lunula şeklindeki gösterge paneliydi. Elbette ergonomi ve pasif güvenlik de unutulmamıştı. Her şeyden önce; far, sinyal, ön cam sileceği ve korna gibi sürüş için gerekli olan tüm kumandalar, sürücünün ellerini direksiyondan ayırmadan parmaklarının ucuyla erişebileceği noktalarda bulunuyordu. Aracın tüm döşeme ve iç aksamları agresif çıkıntılara sahip olmayacak şekilde tasarlanmıştı. Ayrıca kullanılan malzemeler insan vücudunun organları kadar dayanıklı olacak şekilde tasarlanmıştı. 1974 yılındaki bir başka yenilik ise kendini otomatik olarak geri toplayan ön emniyet kemerleriydi. CX modeli birçok özelliği ile övgü aldı. Böylece 29 Ocak 1975’te Avrupa otomobil basını tarafından Volkswagen Golf, Audi 50, Fiat 131 ve Volvo 200 gibi modelleri geride bırakarak 1975 Yılın Otomobili Ödülü’ne layık görüldü. CX, Temmuz 1975’ten itibaren CX SM’nin ünlü Diravi servo destekli direksiyon sistemine de kavuştu. Hıza duyarlı sertliğiyle bu yeni tip hidrolik direksiyon, kuru, ıslak veya karlı olsun her türlü yol koşulunda ve her hızda üstün bir direksiyon hakimiyeti sağlıyordu. Başlangıçta opsiyonel olarak sunulan bu özellik daha sonra tüm ürün gamında standart olarak sunuldu.

Hız kesmeyen gelişim!

CX, yıllar içinde, çoğunlukla yarım yüzyıl sonra norm haline gelen yenilikler ve teknik çözümlerle gelişmeye devam etti. Bu yeniliklerden bazıları:

-1975’te klima, dört kapıda da elektrikli camlar, içeriden kontrol edilen iki yan ayna, arka sis farları.

-1976’da yarı otomatik şanzıman.

-1977’de enjeksiyonlu benzinli motor, beş vitesli şanzıman, elektrikli açılır tavan, sis farları, transistörlü elektronik ateşleme ve hafif alaşım jantlar.

-1978’de arka koltuklarda emniyet kemerleri ve otomatik elektromanyetik kapı kilitleri.

-1979’da ön konsolda elektrikli yağ seviye göstergesi.

-1980’de ön cam sileceğine entegre ön cam suyu fıskiyesi, yakıt tüketimini düşürme çözümü (economizer) ve yeni bir otomatik şanzıman.

-1981’de düşük profilli lastikler ve hız sabitleme.

-1982’de bagaj kapağı ve yakıt depo kapağı dahil merkezi kilit.

-1983’te turbo beslemeli dizel motor ve otomatik kabin iklimlendirmesi.

-1984’te turbo enjeksiyonlu benzinli motor.

-1985’te fren anında lastiklerin kilitlenmesini önleyen ABS fren sistemi, buzlanma algılayıcı, ampul göstergesi, kapı açık uyarısı, renkli cama sahip elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar, sesli far açık uyarısı ve kızılötesi uzaktan kumanda ile merkezi kilit ve iç elektrik sisteminin eşzamanlı etkinleşmesi.

-1986’da otomatik arka cam buz çözücüsü.

-1987’de havadan havaya ısı değiştirici ile turbo beslemeli dizel motor ve kodlu bir immobilizer.

EN ÖNEMLİ CX MODELLERİ

CX, sunulduğu süreç boyunca zengin motor yelpazesi ve yine zengin bir ürün gamıyla yollara çıktı. Bu versiyonlardan bazıları, tasarımları kadar mükemmellikleri ile de güçlü bir izlenim bıraktı.

CX 2000

CX 2000, tüm CX model ailesinin ilkiydi. Ekim 1974’te Porte de Versailles’da gerçekleştirilen Paris Otomobil Fuarı’ndaki Citroën standında büyük bir heyecan yarattı. Dört silindirli, 1.985 cc hacimli 102 PS güç üreten bir motora sahipti. Ocak 1975 itibarıyla CX 2200 ve Temmuz 1976 itibarıyla CX 2400 versiyonları aileye katıldı. Temmuz 1979’da üstten eksantrikli yeni 2 litrelik hafif alaşımlı motoruyla CX Reflex ve CX Athena ürün gamına dahil oldu.

CX Prestige

Tıpkı Traction ve DS gibi, CX de siyasi kimliklerin otomobili olarak hızla kendini kanıtladı. Büyükşehirlerin belediye başkanları, valiler, senatörler, milletvekilleri, bakanlar ve siyasiler onun zarafetini, rahatlığını ve güvenliğini takdir etti. Elbette bunlara Başbakan ve Cumhurbaşkanı da dahildi. Citroën kısa süre sonra bu önemli müşterilerin dikkatini daha fazla çekmeye karar verdi ve Şubat 1976’da CX Prestige’i tanıttı. Model, vinil tavan ve paslanmaz çelik kaplamalarla oldukça gösterişli döşenmişti. Ama daha da önemlisi CX Prestige 25 cm daha uzun aks mesafesiyle arka koltuklarda seyahat eden yolcularına ekstra alan sunuyordu. Dahası Eylül 1978’de 4 santimetre artan tavan yüksekliği ile iç mekan daha da genişledi. Aslında en güçlü benzinli motorlarla donatılmıştı. Ancak Kasım 1979’da gelişmiş CX Super donanım seviyesiyle dizel motorlu CX Limousine yollara çıktı.

CX Dizel ve CX Turbo Dizel

Ürün gamını geliştirmeye devam eden Citroën, Aralık 1975’te CX 2200’ün dizel versiyonunu pazara sundu. Hem sedan hem de station wagon versiyonlarıyla CX, o tarihten itibaren dizel motora asalet kazandıran mükemmel bir Fransız otomobili oldu. Nisan 1983’te turbo besleme ile donatılan araç, Mart 1987’de CX 25 TRD Turbo 2 ile zirveye ulaştı. Böylece 95 yerine 120 beygir gücünde yeni 2.500 cc hacmindeki bir motora kavuştu ve 195 km/s maksimum hıza ulaştı.

CX Break

CX serisinin amiral gemisi olaran CX Break, station wagon gövde tipiyle Ocak 1976’da pazara sunuldu. Bu model, sedanın tüm konforunu, yol tutuşunu ve fren özelliklerini sunarken, ek olarak arka koltuklar katlandığında 2.03 metreküplük bir hacim sunuyordu. Ekim 1976’dan itibaren iki arka koltuklu bir aile versiyonu tanıtıldı ve bu versiyon en az sekiz koltuk sağlıyordu. Son olarak CX Enterprise 1984 baharında ortaya çıktı. Bu model, CX Estate’in son ve tek ticari versiyonuydu. Sadece iki ön koltuğa sahipti ve arka kapıları kapalıydı. Bu haliyle 2,03 m ile rekor bir uzunluk ve 2.172 litre kullanılabilir hacim sunuyordu. Benzinli veya dizel motorlarla sunulan CX Estate çok kısa sürede bir referans haline geldi. Ambulans şoförleri seçimleriyle haklıydı ve 1991 yazında kariyerinin sonuna kadar ona sadık kaldılar.

CX GTI, CX GTI Turbo ve CX GTI Turbo 2

CX’in DS 23 IE ve elektronik enjeksiyonlu motoruna layık bir takipçi olacağı açıktı. Bu da Mayıs 1977’de CX GTI’ın yollara çıkmasıyla gerçeğe dönüştü. Model, 2.347 cc L-Tipi Jetronic benzin enjeksiyonlu bir motorla donatılmıştı. 128 HP güç üretiyordu ve beş ileri vitesli bir şanzımana sahipti. Bu güç-aktarma sistemiyle 189 km/s maksimum hıza ulaşıyordu. Dış tasarım olarak CX GTI sadece özel logosuyla değil, aynı zamanda mat siyah cam çıtaları, hafif alaşım jantları (başlangıçta opsiyonel olarak sunuluyordu), iki sis lambası ve bir ön tampon eki ile öne çıkıyordu. Ekim 1984’te, 168 BHP güç üreten 2.500 cc hacimli turbo beslemeli bir motor ürün gamına eklendi. Böylece CX GTI Turbo yollara çıktı. Bu model ise 220 km/s maksimum hıza ulaşıyordu. Son olarak Temmuz 1986’da bir hamle daha geldi. Otomobilin adı CX GTI Turbo 2 olarak değişti. Maksimum hızı ise 223 km/s’ye çıkmıştı. Ayrıca yakıt tüketimini de önemli ölçüde azaltan bir havadan havaya ısı değiştirici eklendi.

Pistlerin otomobili CX

Citroën CX, Paris Otomobil Fuarı’ndaki tanıtımdan sadece 14 ay sonra yarış maratonuna başladı. 26 Aralık 1975’te üç adet CX 2200 ünlü Abidjan-Nice Rallisi’ne katıldı. Bu yarış, o zamanlar bir motosiklet yarışçısı olan Thierry Sabine’e, Paris ile Dakar arasında benzer bir etkinlik düzenleme fikrini verdi. Üç Citroën, 9.246 km’lik çamur, kayalık ve taşlardan oluşan parkurda tüm zorlukların üstesinden geldi ve iki tekerlekten çekişli kategorisinde 4, 5 ve 6. oldu. Böylece Afrika ve uzun mesafeli yarışlar yeni Citroën’in en sevdiği arazi yarışları oldu. Sağlamlığı ve hidropnömatik süspansiyonu çok sayıda başarıya ulaşmasını sağladı.

İster standart isterse özel olarak hazırlanmış olsun CX; Fas Rallisi, Bin Etaplı Ralli, Londra-Sidney, Akropolis Rallisi, 5×5 Transafrika Rallisi ve Paris-Dakar Rallisi gibi etkinliklerde çok daha güçlü otomobillerle mücadele etti ve başarıdan başarıya koştu. Ayrıca yarış ne kadar uzun, engebeli ve zorlu olursa olsun, süspansiyon ve sağlamlığı ile her zaman harikalar yarattı. Dahası ünlü Camondo okulunun öğrencisi Philippe Donati’nin tasarladığı yeni üç renkli resmi giydirmesiyle CX, 9. Senegal Otomobil Turu’nda tarihi bir başarıya imza attı. Yarışa beş adet CX 2400 dahil olmak üzere otuz araç katıldı. Dört etap ve boğucu sıcakta geçen 3.000 km’den sonra, 1 Kasım 1977’de bitiş çizgisini sadece yedi araç geçti. Fabrikada üretilen beş adet CX, Peugeot 504 TI ve Renault 16’yı geride bırakarak ilk beşte yer aldı. CXS ayrıca 1978 ve 1979’da Senegal Otomobil Turu’nu kazandı.

CX’in bir ralli efsanesi olmasını sağlayan bir başka yarış ise Paris-Dakar Rallisi oldu. Citroën, 1979 sonbaharında, bu olağanüstü etkinliğin medya potansiyelini hemen anladı ve organizatörü Thierry Sabine’e dört adet Méhari 4×4 ve gerçek bir efsane haline gelen bir adet CX 2400 GTI sağladı. İkinci Paris-Dakar Rallisi bu otomobille görkemli bir gösteriye dönüştü. Bu yarış, büyük hacimli Citroën’in nitelikleriyle her türlü zorlu arazide Thierry Sabine’i etkilemesi için bir fırsattı. Bu deneyim ertesi yıl da tekrarlandı. Ama en iyisi henüz gelmemişti. 1981’de, fabrikaya ait bir CX 2400 GTI yarışı 16. sırada tamamladı. CX 2400 GTI, çok daha güçlü 4×4’lerin önünde olmakla beraber iki tekerlekten çekişli otomobiller arasında birinci oldu. Ayrıca daha fazla medya görünürlüğüne sahip ve yine fabrikaya ait bir başka CX 2400 GTI da yarışta dikkat çekmeyi başardı. Bu da insanların zihinlerinde önemli bir yer etti. Citroën Belçika’nın katıldığı aracı ilk olarak Le Mans 24 Saat’i dört kez kazanan Jacky Ickx ve ardından aktör Claude Brasseur kullandı. Bu araç yarışın ön saflarında muhteşem bir performans sergiledi ve çok sayıda derece yaptı. Aynı zamanda birbiri ardına özel etaplar kazandı. Böylece Gao’da genel klasmanda üçüncü olarak zafere ulaştı.

Son olarak, 4 Aralık 1981’de, Al Nasr Motor Sporları Kulübü tarafından Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Dubai Grand Prix’inin bir parçası olarak, Citroen CX Ünlüler Yarışı gerçekleşti. Bu sıra dışı yarışta 16 adet CX 2400 GTI, dünya motor sporlarının elit isimlerine emanet edildi. Kıyasıya mücadele eden 16 adet CX’in tampon tampona görüntüleri tüm dünyaya yayıldı. CX, bu ‘Şampiyonlar Yarışı’ ile çok erken bir tarihte motor sporları kariyerini spot ışıklar altında ve kameralar önünde sona erdirdi.

CX’in doğum yeri: Aulnay

1973 yılında devreye alınan Aulnay tesisi, Haziran 1974’te CX’in montajına başladı. Tesis, o yıllarda Avrupa’nın en modern otomobil montaj fabrikasıydı. Kaporta, boya, döşeme ve montaj işlerinin hepsi orada gerçekleştirildi. Bilgisayarların ve robotların kullanımı üretimin farklı aşamalarının büyük ölçüde otomasyonunu mümkün kıldı. Bu sayede yorucu ve karmaşık işlemlere gerek kalmıyordu. Bir milyonuncu CX 23 Ekim 1987’de üretildi. 8.000 kişiye kadar istihdam sağlayan ve 180 hektarlık alana kurulu 410.000 m2’lik tesisteki CX üretimi Temmuz 1989’da sona erdi. Ancak Cerizay’daki Heuliez gövde üretim tesisinde station wagon gövde tipinin üretimi devam etti.

1974 -1991 yılları arasında tüm modeller dahil toplam 1.042.460 adet CX üretildi. Bu rakam, 1974’ten 1989’a kadar 29.380 uzun versiyon dahil olmak üzere 913.375 adet sedan ve 1976’dan 1991’e kadar 900 Enterprise dahil olmak üzere 129.085 adet station otomobil içeriyor.

50. yıl dönümünde CX

İki Fransız CX koleksiyon kulübü, Agence CX ve CX Club de France, 13 Eylül Cuma, 14 Eylül Cumartesi ve 15 Eylül Pazar günü CX Jübile etkinliğini Eure-et-Loir bölgesindeki Cloyes-Les-Trois-Rivières’deki Montigny-Le-Ganelon’da organize etmek için güçlerini birleştirdi. Bu özel etkinliğe Fransa ve Avrupa’nın dört bir yanından geniş bir katılımın olması bekleniyor. Bu üç gün boyunca, cuma günü La Ferté-Videoame test merkezi pistinde özel bir sürüş seansı da dahil olmak üzere çok sayıda etkinlik olacak. Burası, diğer birçok Citroën gibi CX’in de ilk kez yola çıktığı yer. Etkinlik ise cumartesi günü halka açık olacak.

C5 X mirası devraldı

Birkaç on yıl geçmiş olsa da, CX günümüzde iddialı tasarım, konfor ve teknoloji açısından C5 X ile değerli bir mirasçıya sahip. CX, 1974 yılında akıcı hatları ve alçak profili ile dikkat çeken yenilikçi aerodinamik tasarımıyla beğeni topladı. Şık tasarımlı C5  modeli ise bir sedanın zarafetini, bir station wagon otomobilin dinamizmini ve pratikliğini ve bir SUV modelin güvenliği ve dayanıklılığını birleştiriyor. Her iki model de Citroën kimliğinin vazgeçilmez bir unsuru olan konforu vurguluyor. CX, en zorlu yollarda bile yumuşak ve akıcı bir sürüş sağlayan hidropnömatik süspansiyonuyla biliniyordu. C5 X ise Citroën için çok değerli olan “sihirli halı” etkisini yeniden üreten çift burçlu hidrolik süspansiyon ile bu geleneği sürdürüyor. Citroën Advanced Comfort koltuklar ve gelişmiş akustik çözümleri ile C5 X, tam bir dinginlik içinde seyahat etme olanağı sunan gerçek bir koza ortamı sunuyor. Ayrıca CX, “Diravi” servo direksiyon ve sürücü odaklı gösterge paneli gibi bir dizi yeniliği de tanıttı. C5 X, günlük sürüşü daha kolay hale getirmek üzere göz hizası ekranı, gelişmiş sürüş yardımcıları ve bağlantı özellikleri gibi modern teknolojilerle yoluna devam ediyor. Tüm bu benzerlikler, Citroën’in değerleriyle sürüş deneyiminde sürekliliği sağlama yaklaşımını gözler önüne seriyor.

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ